“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...
Gerek ulusal, gerekse uluslararası finans piyasalarının dalgalanması sonucunda ortaya çıkan güvesizlik ortamı özel sektöre çok pahalıya mal oluyor.
Milyarlar yatırılarak kurulmuş ve iyi bir başlangıç yapmış işletmeler dahi mali çıkmazlara düşerek sonunda zorunlu (ve sorunlu) olarak bankalara satılıyorlar veya ortaya çıkan nakit sıkışıklığını fırsat bilen bankalar şirketlere ortak olarak giriyorlar.
Son günlerde medyada daha sık görüldüğü için dikkati çeken ve çok farklı sektörlerde gerçekleşen bu olay aynı zamanda son kullanıcının da firmalara karşı güvenini sarsıyor.
Konunun ciddiyetini anlatabilmek için üç farklı sektörden örnekler seçtim.
Haber 1:
Kula Mensucat’ın yeni sahibi Ziraat Bankası.
İzmir 5’inci İcra Dairesi tarafından satışa çıkartılan Kula Mensucat’ın 33 dönüm üzerine kurulu fabrikası, düğün salonu, arsa ve ağaçların da bulunduğu 3 ayrı parselden 2’sini Ziraat Bankası satın aldı. Kula Mensucat'ın tekstil sektöründeki geçmişi 1930’lara dayanmaktaydı.
Haber 2:
EBRD, Global'e ortak oldu.
Avrupa İmar Bankası (EBRD), Global Liman İşletmeleri’nin yüzde 10.84 hissesini satın aldı. EBRD, Türkiye'nin en büyük uluslararası yatırımcısıdır. Fırsat odaklı çalışan banka, Türkiye’de 2009’dan beri çeşitli şirketlere ortak olarak girerek 6.8 milyar euro yatırım yaptı.
Haber 3:
Antalya'daki Mardan Palace borçları nedeniyle icradan satışa çıktı. Halkbank, oteli 360 milyon liraya satın aldı. Yapımı 1.4 milyar dolara mal olan ve 2009'da hizmete giren Mardan Palace, 2010 yılında dünyanın en iyi oteli seçilmişti. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen G20 zirvesinde oteli 50 milyon dolar ödeyerek 1000 kişilik heyeti için tümüyle kapatan Suudi Arabistan Kralı'nın haberi medyada çok ilgi görmüştü.
Sorun nerede?
Özel şirketler bu kadar yatırımı iflas etmek için yapmıyorlar herhalde. Pazarlama sorunu mu var? İşletme sorunu mu, yoksa kazanılan paralar başka mecralara mı kaydırılıp şirket zayıf bırakılıyor?
Son yıllarda yaşadığımız hayata bakıp, her gün yeni bir komplo teorisi okuyup senaryo yazmaya alıştığımız için insan ister istemez bunu altında ne var diye düşünüyor.
Bankaların da işi zor. Onlar da ticari şirket işletmek için kurulmuyorlar.
Pekiyi neden herkes işini gerektiği gibi iyi yapamıyor?
Böyle giderse devletler ve milletler giderek yok olup dünyanın idaresini dev büyüklükteki şirketlere bırakacaklar, o şirketleri de bankalar yönetecek.
“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...
TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...
90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...
Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...
SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...
BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...