“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...
MODERN OLİMPİYATLARIN GELECEĞİ
Modern Olimpiyatları düzenleyen ülkeler IOC desteği, özel sektörden gelen sponsorlar, tv yayın haklarının astronomik fiyatlara satışı gibi finansal desteklere rağmen hayal ettikleri mali girdilere ulaşamamışlar hep zarar etmişler, yükü halktan toplanan vergilerle karşılamaya çalışmışlardır.
Olimpiyatlar için inşa edilen tesislerin daha sonra halk tarafından kullanılacak olması ve buralardan sporcu yetişeceği teorisi de uygulamada başarılı olmamıştır.
Dünyanın en mükemmel kürek parkurlarından biri olan Münih Olimpiyat Parkuru'nun kapatılacak olması da buna bir örnektir. Almanlar bile bu mükemmel tesisi çalıştıramamışsa bir yerde hata yapıldığını düşünmenin ve çözüm aramanın zamanı gelmiştir.
Ülkemizde de buna benzer hayal kırıcı yatırımlar olmuştur.
Erzurum'da 2011 yılında 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için inşa edilen kayak merkezinin günümüzdeki hali, Pendik'te iki milyon metrekarelik alana F1 yarışları için yapılan tesislerin işletilememesi en çarpıcı örneklerdir.
2016 RİO'DAN SONRA ÇÖZÜM ARAYIŞI
1988 Seul Olimpiyatında Alman Sekiz Tek ekibinde Altın Madalya kazanmış olan İşletme Ekonomisi Profesörü Wolfgang Manning, Rio Olimpiyatları sırasında yapılan sempozyuma katıldı. Sempozyum, olimpiyatların gelecekte nasıl finanse edilebilecekleri konusundaydı. Wolfgang, 1995-2001 arasında Alman Kürek Federasyonu Başkanlığı yapmış, 2000 yılında da Olimpiyat Onur ödülünü almıştı. Konu hakkında derin bilgi ve tecrübesi olan Wolfgang yakın gelecekte olimpiyat organize etmek isteyen ülkeler için radikal mali kararlar alınması gerektiğini savundu.
Bu gerçekleşmezse gelecekte olimpiyat yapmak isteyen şehir bulmakta güçlük yaşanacağı biliniyor. Yakın geçmişte Hamburg şehrinin halk oylaması ile adaylıkta çekilmesi buna bir örnek olarak görülüyor.
Rio Olimpiyatlarının 11.6 milyar dolarlık mali yükünün %57’sinin özel yatırımcılar tarafından üstleneceği öngörülmüştü ama gerçek öyle olmadı, olimpiyat masraflarının %67’sinin vergi mükelleflerinin cebinden çıkacağı anlaşıldı.
Spor ekonomisti
eski kürekçi altı kez Almanya Şampiyonu Mannig, bu sistemin değiştirilmesi ve
kentlerin Olimpiyat organizasyonuna özendirilebilmesi için Komite'nin bu kadar
talepçi olmayıp yerel organizasyon komitelerine yaptığı yardımı arttırması
gerektiğini söylüyor. Wolfgang Männig, “Artık Uluslararası Olimpiyat
Komitesi'nin -ihtiyacınız olan 20 bin kişilik olimpiyat stadının masrafını
üstleniyoruz, size hediyemiz olsun- diyebileceği bir noktaya geldik” diyor.
IOC Başkanı Thomas Bach da Rio’da organizasyonun nakit sıkıntısı yüzünden aksamaması için 500 milyon euro ödeyeceklerini açıkladı. Bu da yaraya merhem olmadı, en basit olarak gönüllü çalışanlara düzgün yemek dahi dağıtılamadı ve çoğu işi bıraktı.
Oyunların naklen
yayın hakkı da tam bir fiyaskoya dönüştü. Olimpiyatın naklen yayın hakkını 2014’ten 2020’ye kadar 4.85
milyar dolara satın almış olan NBC, yayın haklarını ülkelere satarak kazanç
sağlamaya çalıştı, yayın hakkını alanlar da üstüne koyarak tekrar satmaya
çalıştı. son günlere kadar pazarlıklar devam etti ve olimpiyatlar başladığında
yayıncı kuruluş hazırlıksız yakalandığı için olimpiyat yayınları yetersiz oldu.
ŞAHSİ ÖNERİM
1968 yılından beri
gerçekleşen on üç olimpiyatı nefes almadan izleyen, detaylarıyla takip eden ve bu
konuda 600 sayfalık kitap yazan bir sporcu olarak oyunların geleceği hakkında
şöyle bir teorim var:
Beş
kıtada, o kıtadaki tüm ülkelerin orantılı olarak finansal katkısı, IOC’nin
planlaması ve desteği ile tüm spor branşlarını kapsayan birer Yaz ve Kış
Olimpiyat Merkezleri kurulabilir. Bu tesislerin kullanımı o kıtadaki tüm
ülkelere açık olabilir. Bu tesislerde tüm spor branşlarında olimpiyatlara
yönelik üst düzey sporcuların yetiştirilmesi için spor akademileri kurulabilir.
Ülkeler o akademilere girebilecek kalitede sporcular yetiştirmek üzere uzun
vadeli planlarla çalışabilirler. Kıtalar kendi içlerinde hazırlık amaçlı Ara
Olimpiyatlar düzenleyebilirler. Dört yılda bir değişerek bir kıtadaki
tesislerde olimpiyat düzenlenebilir. Beş kıta tamamlanınca yani 20 yıl sonra
aynı tesise sıra gelir. Böylece her dört yılda bir, bir ülkenin büyük bir finansal
yük altına girerek tüm spor branşları için olimpik tesisler inşa etmesi
zorunluluğu ortadan kalkar, tasarruf edilen para daha geniş halk kitlelerinin
spor yapması için harcanabilir.
Bu
sistem oyunların naklen yayını için dev firmaların akıl almaz paralar ödeyerek
yıkıcı bir risk altına girmesini de önleyebilir, çünkü her tesiste oturmuş,
tecrübeli yayın ekipleri yetişecektir. Hangi kıtada olimpiyat yapılacaksa o
kıtanın yayıncıları işi paylaşabilirler.
IOC
elindeki bütçe ile işin planlanmasının ötesinde profesyonelce destek olmaya
yönelebilir. Bu destek sadece para olarak değil, aynı zamanda tesis, eğitmen,
sektörel uzmanlar gibi sporun çevresinde olması gereken tüm lojistiği ve tıp,
mühendislik, turizm, gastronomi gibi meslekleri de kapsamalıdır.
Sportif
açıdan bakılırsa spora yeteri kadar finansal destek yapamayan ülkeler için
ideal bir çözüm ortaya çıkmaktadır. Günümüzde spora en çok yatırım yapan ülke
dahi tüm branşlara yeteri kadar destek olamamakta, ancak mevcut sporcu
potansiyeline bağlı olarak belirli branşlara ilgi gösterebilmektedir.
Her
kıtada tüm spor branşları için kullanıma hazır tam teşekküllü bir tesis ve akademi
olması sporu daha ileriye götürecektir.
Bu önerimi IOC
yönetimine gönderdim. Gelişmeleri beraberce takip edeceğiz…
“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...
TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...
90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...
Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...
SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...
BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...