HAYAL GÜCÜNÜN SINIRLARI


APPLE  CAMPUS2  PROJESİ


Üç gün süren eğitimlerimin ikinci gününün akşamında katılımcılardan konumuzla ilgili en uç hayalini anlatmasını isterdim. Bu öyle bir hayal olmalıydı ki dinleyenleri etkilemeli, ilham verici olmalı, zor da olsa uygulanabilir olmalı ve ama her şeyden önce gerçekten günümüzden ileride olmalıydı.

Bu konsept Almanya’daki eğitimlerde çok başarılı olmaktaydı, üst düzey firma yetkilileri buradan çıkan fikirleri alıp, analiz edip, gelecek için uygulanabilirliği hakkında kafa yorarlardı.

Ülkeye döndükten sonra aynı sistemi uygulamaya devam ettim ve ilerleyen zaman içinde ürkütücü bir noktaya geldim. Ortaya atılan hayaller artık etkileyici olmaktan çok uzaktı. Kimse uzun vadeli hayal kuramıyordu.  Bu sıkıntılı durum insanların her sektörde ileriyi görememesinden kaynaklanıyordu.

Konu ile ilgili derin analizler yapınca en büyük hayalini anlatmasını istediğimiz kişilerin ileriye dönük olarak her şeyin daha iyi, daha mükemmel, daha işlevsel olması konusunda değil hayal kurmak, en küçük bir ümidinin kalmadığını fark ettim.

Gençlerin hayal dünyasının daralması, ileriye ümitle değil, karamsarlıkla bakmaları bir ülkenin içine düşeceği en tehlikeli durum olsa gerek.

Bundan kurtulmanın yolu nedir?

Ülkemiz dört bir taraftan saldırı altındadır. Bu sadece terör anlamındaki silahlı saldırı değil, aynı zamanda teknoloji, sanayi, finansman, tarım, turizm gibi aklınıza gelebilecek her sektörde çevremizde oluşan baskın etkilerin sonucudur. Ekonomi yanlış yönlendirilmektedir. Bir toprak parçası bulup inşaat yapmakla memleket ilerlemez. İnşaat sektörü, etkilediği yan sektörler dolayısıyla lokomotiflerden biridir ama şu anda kredi gücüne dayalı gırtlağına kadar borç içindeki alıcılara satış yaptığını düşünecek olursak çok tehlikeli bir uçurumun kenarında yol almaktadır.

Ülkenin çok sayıda üretici tekno-sanayicilere ihtiyacı vardır. Her sektörde taşeronluktan çıkıp kendi markalarımızı ve teknolojimizi yaratmak zorundayız.

Bu zor durum karşısında ayakta kalabilmek için gençlerin görüş açılarını daraltan ezbercilikten çok uygulamacı olmaya çalışması, firmalarında gelişen global sistem için gerekli uyumu sağlamak üzere reformlar yapması gibi sosyal ve ekonomik gereklilikler vardır. Bunun dışında teröre karşı halkın da tedbirli ve uyanık davranması, tahriklere kapılmadan, bölücü düşüncelere prim vermeden bir tavır takınması gerekiyor.

İşimiz zor, her zamankinden daha çok birlik ve beraberlik gerekiyor. Her şeyden önemlisi “hayal gücü yüksek” bir gençlik özlemi içindeyim.  

 

 

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI