GENÇLERİN GELECEĞİ – GELECEĞİN GENÇLERİ

Orta yaşın üstündekiler gençliklerini hatırladıklarında şimdikilerin çok şanslı olduğunu düşünürler. Aslında bu doğru değildir. Gençleri geleceğe nasıl hazırladığımızı düşününce ortaya pek hoş olmayan bir tablo çıkıyor.

Gençlerin sağlık sorunları var ve yıllardır çözülmüyor, giderek de artıyor.

Gençlerin eğitim sorunları var. Yeterli eğitimi alma şansını bulamayan milyonlarca gencimiz var. Şans bulanlar da eğitimde bir yer alabilmek için hayatta kendisine hiç faydası dokunmayacak olan bir test sisteminin içine atılarak sözde bir elemeden sonra sıfır genel kültür ile bir üniversiteye girmeye çalışıyorlar. O eleme imtihanlarının da yıllardır şaibeli olması doğal olarak sistemin güvenilir olmadığının belirtisi olarak çözülemeyen, utanç verici bir vaka olarak karşımızda duruyor.

Gençlerin mali sorunları var. Ailesi belirli bir varlık düzeyinin üstünde olmayan çoğunluktaki gençlerin eğitimleri sırasında yan iş yapma olanakları çok sınırlı ve orada da sosyal haklardan mahrumlar.

Gençlerin iş bulma sorunları var. Fakülteden mezun olduktan sonra iş bulma ihtimallerinin çok az olduğunu daha eğitimin ilk gününden beri biliyorlar.

Gençlerin ifade özgürlüğü sorunları var. Gençliğin günümüzde giderek tırmanmakta olan etnik ve dini köken ayrışması gibi sorunları var.

Gençliğin spor, sanat gibi sosyal hayatın gerekleri konusunda sıkıntıları var. Eğitim sisteminin abukluğu dolayısıyla kendilerine spor veya sanat dallarında ayırabilecekleri zamanları yok. Gene de aralarında başarılı olan yetenekler çıktığında başarının arkasında sadece ailenin fedakarlıklarını görüyoruz. Diğer ülkelerle mukayese edildiğinde olması gereken devlet desteği ancak başarı geldikten sonra göstermelik olarak var, önce yok…

Biz gençlerimizi gelecek için yeteri kadar hazırlayamazken gelecek gençler için ne hazırlıyor?

“Gelecek”, yetenekleri çok iyi belirlenmiş, bu konuda üst seviye eğitim almış gençler arıyor.

“Gelecek”, herhangi bir üniversiteden, herhangi bir fakülteden, herhangi bir derece ile mezun olmuş kişilerle ilgilenmiyor.

 “Gelecek”, spor ve sanat alanlarında sadece en iyilere yol açıyor, ortalama başarılar kimseyi ilgilendirmiyor.

“Gelecek” kendi alanında BAŞARIDA SÜREKLİLİĞİ yakalayan kişilere değer veriyor, bir seferlik üstünlüğün kişinin başarısı değil, şans eseri olduğu kabul ediliyor. Onların yerine işgücü açığı insanoğlu ile değil, robotlarla takviye ediliyor.

“Gelecek” hayal edilemeyecek kadar yüksek kazançlar vaad ediyor ama yukarıda saydığım kriterler ön planda duruyor, önce onları aşmak gerekiyor.

Netice olarak “GELECEK”, çıtayı çok yükseltmiş durumda, bu seviyeyi yakalayamayanların başarı şansı çok düşük.

Biz ne yapmalıyız? Gençlerimizi geleceğe hazırlarken kendi yaşadıklarımızdan örnek verme zamanı artık geçti. Günümüzün trendlerini anlamak, gelişen teknolojiyi mümkün olduğu kadar yakından takip etmek zorundayız. Bizim ancak orta yaşlarda ulaştığımız hayat felsefesinin daha çağdaş bir formatına gençlerimizin daha küçük yaşlarda ulaştığını kabul etmemiz gerekiyor.

İşimiz zor, gençlerinki daha zor, bir taraftan bir adım yükseğe çıkmak için uğraşırken bir taraftan da bizleri eğitmek zorundalar…