“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...
BODRUMDA TURİZMİN GELECEĞİ
Turizmin kısa vadede geleceği parlak gözükmüyor. Nedenleri belli. Önem sırası gözetmeden ilk akla gelenler 17 saniye ile Rus uçağını düşürmekle başlıyor. Bu hareket siyasal bir kriz başlattı, sadece turizmi baltalamadı, Rusya’nın ülkemizden aldığı tarım ürünlerini bloke etmesi ile başka sektörlere de zarar verdi.
Terör korkusu da başka yönlerden turizmi baltaladı. Avrupa başkentlerinde de bombalar patladı ama o ülkelerde halkın devlete olan güveni bizdekinden çok farklı. Terörün kaynağının bize çok yakın olması ve turistik bölgelerde de canlı bombaların ortaya çıkma ihtimalinin yüksek olması insanları doğal olarak durduruyor.
Mülteciler konusunda izlenen yanlış politika yüzünden ortaya çıkan acınası görüntülerin etkilediği ilk sektör de turizm oldu.
Geçen yaz Bodrum sokaklarında, parklarında yaşanan, insanın içini titreten görüntüler ve yöneticilerin bu trajediye karşı ne kadar aciz kaldıkları aklımızdan çıkmadı. Kış bastırıncaya kadar zavallılar intihar komandoları gibi sahtekarların kucağına düşerek ölüme gittiler. Hukuk, kanun, insanlık hep birlikte iflas etti.
Diğer taraftan Güney Doğu illerimizde yaşanan kent savaşları ile ilgili her gün medyada çıkan görüntüler batılı turistleri ürkütüyor.
Bütün bu genel problemlere ilave olarak bir de Bodrum’un dokusunun değiştirilmesi çabaları var. Bu el değmemiş doğa cenneti koyların beton yığınına dönmesine onay veren mercilerden başlayıp, Bodrumda külliye kurmaya, partinin bölgesel liderlerinin tribünlere oynayan projelerle taraftar toplamaya çalışması ile gelişerek düşündürücü ve farklı bir görüntü ortaya çıkartıyor.
Pekiyi bunlara karşı ne gibi önlemler alınıyor?
Ankara’da masa başında oturup ülkeyi yönettiklerini sananların ürettiği projelere inanmıyorum. Ne İran, ne diğer Arap ve Afrika ülkeleri bizi kurtaramayacaktır. Ne hallere düştüğümüze bakın. Nerelerden medet umar hale geldik.
Dostumuzun kalmadığının net örneğini yaşıyoruz. Teşekkürler Ankara, yapabildiğiniz bu mudur? İktidarıyla, muhalefetiyle top yekun sınıfta kaldınız, küme düştünüz.
“Son çare yerli turist” diyen Ankaralı büyüklerimizin halkın satın alım gücü hakkında bir fikirleri yok galiba.
Netice olarak biz bize kalmış durumdayız. Gerçek olan bir şey varsa o da şudur: Bu yıl turizm sezonunu Bodrumu gerçekten sevenler kurtaracak.
Krizden pozitif örnek çıkartmayı düşünmenin tam zamanıdır. Her şeyin fiyatını ve kalitesini düşürmek yerine Bodrumun kalitesini yükseltmek konusunda çalışmalar yapılsa ne kadar iyi olur. Bu da ancak Bodrumu soymaya gelen fırsatçılar yerine Bodrumu gerçekten sevenler tarafından yapılacaktır.
Bir Bodrumlu olarak görevimiz; kaliteyi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan tesisleri korumak, destek olmaktır.
“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...
TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...
90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...
Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...
SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...
BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...