YABANCI SERMAYE GELSİN Mİ GELMESİN Mİ?

İki binli yıllarla birlikte ülkemize gelen yabancı sermaye konusunda değişik görüşler ortaya çıktı.

Bir kesim yabancı sermayeye ihtiyaç olmadığını, ülkenin öz kaynaklarının dışarı kaçırıldığını savunurken bir kesim de globalleşen dünyada yer alabilmek için yabancı sermaye girdisinin önemli faydalar getireceği düşünüldü. İşler hayal edildiği gibi yürümedi. Yabancı sermaye girişi on kat arttı ama büyüme hızımız 2003-2014 arasında sadece %4.7 olarak gerçekleşti.

Yabancı sermaye ülkemizde yeni yatırımlar yerine var olan tesis ve şirketleri "özelleştirme" adı altında satın almak için geldi. Dolayısıyla yeni üretim kapasitesi artırmadı, büyümeye katkısı az oldu.  

Son olarak 2012'den sonra yabancılara mülk satışının hızlanması ile inşaat sektörü için doğan ümitler de bekleneni vermedi. Örneğin 2014 yılında ülkemize doğrudan gelen 5.4 milyar dolar sermaye yatırımının yaklaşık 4 milyarı gayrimenkul yatırımı olarak geldi. Aynı yıl ülkemizden çıkan sermaye tutarı ise 7 milyar dolar oldu.

Sadece bu iki rakam dahi büyüme hızımızın neden düşük olduğunu net olarak gösteriyor.

Son yıllarda gelen sermaye yatırımı da kimlik değiştirerek kar transferi amaçlı olarak toptan ve perakende ticaret ile gayrimenkul kiralama sektöründe çalışmaya başladı. Dikkatinizi çekmiştir ortalıkta birçok yabancı kökenli emlak firması dolaşıyor. “Neden?” diye düşündünüz mü? Yabancılar bizim ülkemizdeki emlak kiralama ve satışıyla neden bu kadar yakından ilgileniyor acaba?

Neticede yabancı sermaye kar transferine hız verince cari açık arttı ve kolayca kapanacak gibi gözükmüyor.

Ankara'nın karar vermesi gereken konu ortada. Yabancı sermaye bu formatta bize faydalı olacak mı?

Ülkede terör almış başını giderken böyle ufak bir konuyla kim ilgilenecek derseniz verecek cevabım yok ne yazık ki...