Ülkelerindeki savaş yüzünden dünyada dört milyon Suriyeli, mülteci durumuna düştü ve bunların yaklaşık iki milyonu bizim ülkemizde. Almanya gibi bir ekonomi devi bile en fazla bir hafta dayanabildi. Hemen önlemler gelmeye başladı.

       Ülkemizdeki iki milyon mülteci il il, ilçe ilçe hatta köy köy her yere dağılmış durumda.

Ülkemizin göz bebeği olan Bodrum’umuz da bu durumdan payına düşeni aldı elbette ama Bodrum’un durumu diğer bölgelere daha farklı ve hüzünlü. 

        Özellikle üç yaşındaki Aylan bebeğin kıyıya vurmuş minik bedeninden sonra gözler Bodrum’a çevrildi. Hem de daha önce ismi ile bir arada anılmamış bir şekilde! Peki o günden bu yana ne değişti?

Maalesef Hiçbir şey!

Otogarın yanındaki boş arazide her hafta farklı bir Suriyeli topluluğunu yine görmeye devam ediyoruz.

Yine bazı esnaflarımız kendilerine karşıya geçmeleri için bir ümit kırıntısı olan can yeleklerini, simitleri, şişme botları satmaya devam ediyorlar.

Yine güvenlik güçlerimiz minibüslerle dağ bayır demeden mülteci topluyor.

Yine trafik lambalarında kırmızı yandığında araçların yanına kucağındaki bebeğiyle gelen boynu bükük anneler…

Her Bodrumlunun evine bir aile almasıyla çözülecek bir durum olmadığını hepimiz biliyoruz. Çünkü onlar buraya yerleşmek için değil sadece geçiş kapısı olarak kullanmak için geliyorlar. Bu geçiş kapısının sonunun genelde ölümle sonuçlanacağını hepimizin bilmesine rağmen yine kendilerine ucuz deniz aletleri satılıyor, yine bir iki tacir çıkıp karşı kıyıya götürmeye çalışıyor. Kim bilir belki de bu insan selinden bıkmış Avrupa bazı botları Yunan sahil güvenlik eliyle bizzat ve bilerek batırıyorlardır!!!

Madalyonun diğer yüzünde; Senede bir kere Bodrum gibi bir güzelliğe gelen turistlerin de kafalarından çok farklı bir Bodrum oluşturmalarına engel olmak adına da neler yapılabilir?

Tüm bunların ışığında onlar için yapabilecek hiçbir şey yok mudur? Bu kadar mı çaresiziz!

• Bunları tartışmak için bir platform kuruldu ve bunlar olgun ve yetkili beyinler tarafından tartışılamaz mı mesela?

• Ya da mültecilerin Bodrum’a ulaştıkları yollar tutulup önceden belirlenen belli toplama noktalarına yönlendirilemezler mi?

• Meslekleri öğrenilip kendilerine farklı şehirlerde istihdam sağlanamaz mı?

   

  Maalesef dünya Conan filmlerindeki gibi barbar çağına doğru hızla ilerliyor!

   

  Dünyaya bir an önce barışın gelmesi ve artık hiçbir çocuğun ölmemesi dileğiyle…