Endüstri mühendisliğine ilişkin daha önceki yazılarımda bizim mesleğin gelişimi ile kalite yönetim sisteminin (bu da benim yıllardır profesyonel olarak yaptığım iş) gelişiminin pek çok kesişim noktası...
İş dünyasında SWOT analizi diye bilinen bir yöntem vardır: Strenghts-Weaknesses—Opportunities-Threats. Güçlü yönler-zayıflıklar-fırsatlar-tehditler olarak çeviriyoruz. Sağını solunu, önünü arkasını görme becerisine henüz sahip olmayan, bir dizi problemle boğuşup da çözüm bulamayan, daha iyi olmak isteyen kuruluşlarda uygularız bazan. Güzel bir yöntemdir.
Lakin SWOT
analizini yapınca, öyle sihirli değnek değmiş gibi düzelmez her şey.
Analiz
sonucuna göre bir dizi sistematik iyileştirme faaliyetinin
planlanması, programlanması ve adım adım hayata geçirilmesi gerekir. Zor
iştir; büyük kararlılık ve özveri ister. Değişmek kolay değildir. Değişmeye,
daha iyiye niyetiniz yoksa paranızı boşa harcamayın. Yok, değişmeye, daha iyiye
niyetiniz varsa ve bunun şampiyonluğunu yapacaksanız SWOT analizi yapın
ve devamını getirin.
Her “SWOT
analizi yaparız, SWOT’çu geldiiii…” havasında olanlara da kanmayın. SWOT
analizini “stratejik planlama”nın takip etmesi gerekir ki, onunda öğrenilmesi
gerekir. SWOT analizi, ardından gelen stratejik planlama vb yönetim ve iş yapma
kültüründe köklü değişiklikler gerektirir ki bu da çok zor ve büyük
kararlılıkla mümkün olabilir.
Bir gün Ahmet
Efendi, Nasreddin Hoca’yı eşeğin önünde oturmuş kağıda
birşeyler karalarken
bulmuş.
“Ne
yapıyorsun Nasreddin Hoca?” diye seslenmiş.
Hoca “Eşeğime swot
analizi yapıyorum
Ahmet Efendi” demiş.
“Swot
analizi nedir ?”diye sormuş Ahmet Efendi.
Hoca
anlatmış: “Eşeğimin güçlü, zayıf yönlerini ve kendisi için iyi olan fırsatları
ve karşılaşabileceği tehlikeleri bu şekilde yazıyorum”.
Ahmet
efendi: “Peki sonra ne olacak? ” diye sormuş.
Nasrettin
Hoca “Böylece iyi bir plan yapıp eşeğimi maksimum verimle çalıştırabileceğim”
demiş. Bunun üzerine Ahmet Efendi:
“Bütün
eşekler aynı değil mi, analize ne gerek var?” diye sormuş.
Nasreddin
Hoca “Öyle deme Ahmet Efendi” demiş. “Mesela benimkini atlarla otlatınca
daha bir şevkle çalışıyor. Kendini at sanması onun güçlü tarafı. Öğleden sonra
bir de ineklerle otlatacağım. Belki sütünü bile içerim” deyince,
Ahmet
Efendi “Bekle hoca” demiş. “Benim eşeği kapıp geliyorum.”
Hoca bunu
duyunca hemen atılmış: “Aman Ahmet Efendi! Eşekleri bir araya getirmeyelim,
eşek olduklarını anlıyorlar!”
Endüstri mühendisliğine ilişkin daha önceki yazılarımda bizim mesleğin gelişimi ile kalite yönetim sisteminin (bu da benim yıllardır profesyonel olarak yaptığım iş) gelişiminin pek çok kesişim noktası...
Kalite politikası ve kuruluşa dair notlarGeliştirici: Selçuk AytimurYönetim sistemlerine ilişkin standartların bir gereği olarak bir kuruluşun kalite, çevre, iş sağlığı güvenliği veya diğer yönetim si...
ISO 9001 2015 Kalite Yönetim Sistemleri Standardında Dokümantasyon GereklilikleriISO 9001 2015, bir önceki ISO 9001 2008'e göre büyük farklılıklar içeriyor. O kadar ki, standardın yeniden yazılmış old...
OLASILIKLAR VEYA FEUERZAUBERKlasik müziği ve ardından gelen romantik müziği çok severim; operayı da sevmeme rağmen orada pek iyi değilimdir. Yıllar önce kaydettiğim bir müzik parçası bu yüzden benim i...
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÜZERİNEMüşterisi olsun veya olmasın, ticaret yapan tüm kuruluşların, faaliyetleri, hedeflerine erişmeleri, iş sonuçları üzerinden etkisi olan veya olabilecek olan tüm tarafları dik...
MAYIS AYI DERT AYI Her yıl Nisan yağmurlarının bitmesini dört gözle bekleriz biz. Ama bir türlü bitmez, Mayıs ayının sonuna kadar sürer bazan. Çiftçiler için iyi, bizim gibi bahçesi olanlar için ise p...