TEKNOLOJİNİN ON YILDA YOK ETTİKLERİ



TEKNOLOJİNİN ON YILDA YOK ETTİKLERİ

Bundan on yıl önce Steve Jobs (1955-2011) Apple şirketinin yeni cep telefonunu gururla dünyaya tanıtıyordu. 1. Nesil iPhone bu güne kadar büyüdü, gelişti ve 7. Nesil ürünlerini piyasaya sürdü. Gelişme bütün hızıyla devam ediyor.

On yıl önce, günümüzde 1.8 milyar insanın kullandığı Facebook, üniversite kampüsü çerçevesinden çıkıp dünyaya yeni açılmıştı.  

Elektronik Kitap “Kindle, tam on yıl önce tanıtıldı, günümüzde yaklaşık 5 milyon kitaba ulaşmak mümkün. Bu sayı her gün artıyor.

Aynı yıllarda ortaya çıkan Twitter, on yıl içinde yaklaşık 320 milyon insanın kullandığı bir uygulama oldu. Sosyal medyada ücretsiz fotoğraf ve video paylaşma uygulaması Instagram üç yıl sonra keşfedilecek ve 6 yıl içinde 500 milyon kullanıcıya ulaşacaktı.

On yıl önce şüpheyle ve biraz da endişeyle adı geçen Yapay Zeka kavramı artık bir proje değil bölümler halinde günlük hayatımıza girmeye başlayan bir kavram oldu. Tıp dünyasında, özellikle gen teknolojisindeki gelişmelerin hızına bizzat bilim adamları bile yetişemiyorlar.

Teknoloji kendi içinde giderek hızlanarak yeni buluşları tetiklerken, biz kullanıcılar olup bitenleri takip etmekte doğal olarak zorlanıyoruz.

Gelecek on yılda oluşabilecek yenilikler hakkında değil fikir yürütmek hayal kurmakta bile zorlanıyoruz. Artık her şey teknolojinin eline geçmiş gibi gözüküyor. Gençlerle orta yaşlıların arasındaki uçurum giderek büyüyor.

Suçu tamamen teknolojide bulmak doğru değil. Eğitim sisteminin gelişen teknolojiye ayak uyduramaması da jenerasyonlar arasındaki kavram karmaşasının sebeplerinden biri. Bu sadece bizim ülkemiz için değil bütün dünya için geçerli.

Gençlerle aramızda giderek açılan en önemli kavramın saygı ve sevgi olduğunu görmek beni ürkütüyor. Bizim gençliğimizde değer verdiğimiz örf ve adetler artık önemini kaybetmeye başladı. Günlük hayatımızda (özellikle büyük şehirlerde) bunu daha çok gözlemlemek mümkün. Eski kibarlık, nezaket, saygı ortadan kalkıyor. Kabalık, küstahlık, terbiyesizlik giderek artıyor, bu da sosyal hayatımızda endişe verici bir tedirginlik yaratıyor.

İnsanların büyük şehirlerde yaşamaktan vazgeçerek köylere göç etmelerinin nedenini bulmak için büyük araştırmalara gerek yok, sebep meydanda…

Gençlerin insani iletişimden elektronik iletişime geçmesi belki bazı şeyleri hızlandırıyor ama en önemli kavram olan insanlığı da yavaş yavaş ortadan kaldırıyor, kutuplaşmalar başlıyor ve bunun geri dönüşü de olamayacak gibi gözüküyor.

Eğer modernleşmenin bize getirdiği hayat buysa ben almasam olur mu?

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI