ÖZETİN ÖZETİ



ÖZETİN ÖZETİ

İnşaat firmalarımız dünyanın dört bir köşesinde büyük işlere imza atarak göğsümüzü kabartıyor ama yurt içinde yapılan büyük işlerde nedense hep yabancıların parmağı var.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü İtalyanlar yapıyor.

İzmit Osmangazi Köprüsü’nü, Fransız ve İsviçre şirketleri planlıyor, İtalyan şirketi yapıyor.

Ankara-Konya Hızlı Treni’ni Çinliler yapıyor

Avrasya Tüneli’ni Güney Koreliler yaptı.

Gerçekler finansman sorusunun ardında gizli. Bu büyük projeleri ancak yap-işlet-devret modeli ile hayata geçirebiliyoruz. Bu doğru bir finansman sistemi olabilir mi?

Son 6 yılda devletimiz yaptığı yap-işlet-devret anlaşmalarıyla yabancı ortaklı şirketlere 144 milyar dolarlık Hazine garantisi verdi, yani borçlandı. Bu borcu, yatırımı kullanan Türk halkı, olmazsa devlet ödeyecek. (Türkiye’nin, iç-dış borç toplamı 690 milyar dolar.)

Devlet garantisi olmadan yabancı firmalar Türkiye’ye gelir miydi?

Peki bu anlaşmalar ülkemizin lehine mi yoksa zarar mı ediyoruz?

Medyada yer alan birkaç bilgiyi bir araya toplarsak:

İstanbul’un su gereksinimi için 480 milyon dolara ihale edilen Yuvacık Barajı’nda, Hazine garantisi nedeniyle devlet, almadığı suyun bedeli olarak şirkete yılda 220 milyon dolar ödüyor. Bu ödeme 13 yıl sürecek.

Devlet, almayı taahhüt etmesine karşın kullanamadığı doğalgaz için Rusya, İran ve Azerbaycan’a üç yılda 2 milyar 999 milyon lira ödedi.

Ankara Esenboğa, Milas-Bodrum ve Zafer Bölgesel Havalimanı’nda garanti edilen yolcu sayılarına ulaşılamadığı için, işletmeci şirketlere bugüne dek 37,9 Milyon Euro yani 125 milyon lira ödeme yapıldı.

“Dünya’nın En Büyük Havaalanı” savıyla başlanan ve 22 milyar 152 milyon avro bedelle ihale edilen İstanbul 3.Havalimanı’nın maliyeti, yapılan değişiklikler nedeniyle ilk 9 ayda 12,9 milyar dolar arttı.

Avrasya Tüneli de ayrı bir matematik problemi: Tüneli belki de hiç görmeyecek insanlar ödemelere katkıda bulunacak. Çünkü devlet, şirketlere kar garantisi vermiş durumda. Tünel’den yılda 25 milyon araba geçmezse aradaki fark Hazine tarafından ödenecek. Hazine’yi ise Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının tümü oluşturuyor.

Maliyeti 1 milyar 245 milyon dolar. Şirketin öz kaynak yatırımı 285 milyon, kredi tutarı 960 milyon dolar. Kredide Hazine garantisi var, şirket borcunu ödemezse devlet ödeyecek. Yapımcı şirketin imtiyazlı kullanım süresi 26 yıl. Geçiş ücreti 2017 için, (tek geçiş) binek arabalarda 4, minibüslerde 6 dolar. Tünel geçiş ücretleri, her yıl ABD Tüketici Fiyat Endeksine uygun olarak artacak. Tüneli gidiş geliş her gün kullanmak isterseniz patrondan zam istemek zorunda kalabilirsiniz.

Özet olarak çok iş yapılıyor gibi görülmesine rağmen borç hanesi giderek kabarıyor. İşin kötüsü kar eden bitin kurumlarımızın en kıymetlileri yabancılara satılmış durumda. Katma değerli çalışan, kendi markasının sahibi dünya çapında sanayi üretimimiz yok. Çoğu yabancı markaların taşaronu.

Borcu kazancı bir kenara bıraktım bu kadar inşaatla bari İstanbul’un trafik sorunu çözülseydi…

Acaba ayağımızı yorganımıza göre mi uzatsaydık…

 

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI