NEREYE GİDİYORUZ?



NEREYE GİDİYORUZ?

Dünyada büyük ülkelerin liderlerinin giderek agresif davrandığı bir süreç yaşanıyor. İki kutup ülke Amerika ve Rusya yeniden silahlanma sinyalleri vermeye başladı. Üçüncü büyük ülke Çin zaten kontrol edilemez bir şekilde kendi yolunu tutturmuş gidiyor.

Bu arada biz onları takip etmek yerine terörle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Buna bir de gündemi işgal eden “başkanlık sistemi” kavramı aklımızı karıştırıyor. Aklımızın karışması akılsız olduğumuzdan değil, sunulan bilginin az oluşundan kaynaklanıyor.

Nereye gittiğimizi anlayabilmek için önce dünyanın nereye doğru yol aldığının analizini yapmak lazım.

Görünen o ki Amerika ve Çin dünya lideri olmak için bir çekişmenin içinde. Global ekonominin tüm olanaklarını ve paranın tüm gücünü kullanarak dünya yüzündeki bulabildikleri tüm kıymetli varlıkları paraya boğarak ve siyasi baskı yaparak kontrol altına almaya çalışıyorlar.

Buna karşılık bir diğer dev olan Rusya da onlarla birebir başa çıkamayacağını gördüğü için kendisine iki partner bulmaya çalışıyor. Bunlar Türkiye ve İran olabilir.

Bu gerçekleşirse o zaman dünyadaki dengeler üç büyük güç tarafından kontrol edilebilir.

Dünya bu yönde bölünmeye hazırlanırken biz nereye gidiyoruz?

Ülkede şu anda çok belirgin faktör var. Paramızın değerinin uçurumdan düşer gibi tepe taklak değer kaybetmesi. Doların son günlerde yaptığı zirvenin ekonomik yönde bir açıklaması yok. Dün Merkez Bankası piyasalara para pompalayarak bu düşüşü biraz da olsa engellemeye çalıştı ama “kara delik” o kadar büyük ki Merkez’in frenleme çalışması boşa çıktı.

Ekonomistler Doların yükselmesinin sebebinin ekonomik değil, tamamen siyasi olduğu görüşündeler.

Buna karşılık Başbakan Yardımcılarından biri kurun yükselmesinin manipülasyonlardan dolayı olduğunu iddia ediyor.

Bir diğer Başbakan Yardımcısı kurdaki hareketlenmenin enflasyon yaratmayacağını savunuyor.

Ekonomi Bakanı, kur artışının ekonomiye kalıcı bir etki yapmayacağını beyan ediyor.

Gümrük ve Ticaret Bakanı, “kur dalgalanmasına yurt içi ve yurt dışı kaynaklar neden oluyor” şeklinde yorumluyor.

Cumhurbaşkanı Danışmanlarından biri “hedefin yeni Anayasa görüşmeleri sonrası referanduma giderken ülke ekonomisini darboğaza sokmak olduğu aşikar" diye konuşuyor.

Bir diğer başdanışman "Döviz talebi çok sığ, spekülatif amaçlı ve yurtdışı kaynaklı. Tam da Türkiye'nin Anayasa değişikliğini görüşmeye başladığı zaman başlıyor. TL'yi hızlı bir şekilde değersizleştirme operasyonu yapılıyor. Bu komplo teorisi falan değildir. Çok açık bir gerçektir" görüşünde.

Ülke bir belirsizlik içinde. Bilgi sahibi olması gerekenler suçu başka yerlere atıyor. Aslında bu belirsizliği ortaya çıkartanlar da ülkeyi idare etmesi gereken, halka güven aşılaması beklenen milletvekilleri. Anayasa oylamaları sırasında takındıkları tavırlar halkı düşünceye sevk ediyor.    

İnsan düşünmeden edemiyor, onlar acaba ne oyladıklarını farkındalar mı?

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI