Üyelerini kıdemli turizmcilerin oluşturduğu Turizm Araştırmaları Derneği (TURAD); sürdürülebilir turizm amaçlı bölgesel markalaşma projeleri yanında, ev sahipliğini üstlendiği sektör buluşmalarıyla gündemi değerlendirerek, gelişmeleri paylaşmaya devam ediyor.
15 Şubat Çarşamba günü İstanbul Armada Otel'de düzenlenen "Turizmde Çıkış Yolu Çalıştayı" na sektörün önde gelen temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
BAHATTİN YÜCEL: HENÜZ GERÇEK ANLAMDA BİR ÇÖZÜM STRATEJİSİ ORTAYA KONMUŞ DEĞİL
Açılış konuşmasını yapan Eski Turizm Bakanı ve TURAD Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Yücel, "Bu, sektör olarak yaşadığımız ilk kriz değil, son kriz de olmayacak. Geçmişte hep olağanüstü zamanlar yaşadık, bugün içinde bulunduğumuz koşullar hepsinden farklı. Kriz, doğru yönetilmiş olsaydı daha az zararla atlatabilirdik." Turizm sektörü her alanında ciddi sıkıntılar yaşamaktadır ve maalesef henüz gerçek anlamda bir çözüm stratejisi ortaya konmuş değil. Bu toplantıyı düzenleme amacımız, krizin nedenlerinden çok elde var olanlarla yapılabileceklere odaklanıp, katılımcıların kendi işlerine döndüklerinde, uygulayacakları en az bir çözüm önerisi edinmelerini sağlamaktır.
Türkiye'de şu anda 1.2 milyona ulaşan bir yatak kapasitesine sahip. En çok turist çeken ülkeler arasında 6.sıradayken, bu sene 15. sıraya geriledik. Üstelik bu, aşırı fiyat düşüşü ile elde edilmiş bir sıralamadır. Sektörde yaşanan -bana göre- son derece önemli bir diğer gelişme ise geçtiğimiz günlerde tahsisli kamu arazilerinin, üzerlerindeki yapılarla birlikte Varlık Fonu'na devredilmesi oldu. Bu ciddi şekilde araştırılması ve sonuçlarının düşünülmesi gereken bir konudur. "Markalaşma ve Sürdürülebilirlik" kavramları, turizmde krizden çıkabilmek için ihtiyacımız olan anahtar kavramlardır. Bunun üzerinde çokça mesai harcamamız gerekmektedir" dedi.
KRİZ DOĞRU TEŞHİS VE YÖNETMEK ÇOK ÖNEMLİ
Çalıştayın ilk oturumunda kriz iletişimcisi Necla Zarakol "Krizi yönetmek ya da büyütmek" başlıklı konuşması ile kürsüde yer aldı.
Krizi doğru teşhis etmenin ve doğru yönetmenin çok önemli olduğunu söyleyen Necla Zarakol, sözlerine şu şekilde devam etti; "Uzun yıllar büyük şirketlerin krizlerini yönettim. Turizm sektörü de şu anda çok büyük bir krizle karşı karşıya. Krizlerde en önemli şey, krizi doğru teşhis etmek ve ona göre bir çözüm bulmaktır. Pek çok kriz küçük bir sorun olarak başlayıp, hatalar sebebiyle büyüyor".
"RUSLAR TÜRKİYE'Yİ ÖZLEDİKLERİ SÖYLÜYORLAR, AMA..."
Çalıştayın ilk oturumunda söz alan Hakan Aksay, Putin'in Türkiye ziyaretinden 2011'e kadar geçen sürede Türk-Rus ilişkisi Altın çağını olduğunu ileri sürdü; " Suriye savaşının başlamasının ardından iki ülke farklı taraflarda yer almalarına rağmen bunu ilk etapta ilişkilerine yansıtmadılar. 30 Eylül'de Rusya fiilen, askeri olarak savaşa girdi. Ondan çok kısa bir zaman sonra korkunç bir hata yapıldı ve 24 Kasım 2015'de Rus uçağı düşürüldü. Bunun ardından Rusya en sert adımlarını atmasa da (diplomatik ilişkileri kesmesi gibi) özellikle oradaki Türkler zor zamanlar yaşadılar. Erdoğan ve Putin görüşmesi sonrasında Rus-Türk ilişkilerinde askeri ve siyasi alanda önemli pozitif gelişmeler yaşandı fakat ekonomi, ticaret ve turizm alanlarında gelişmeler maalesef çok hızlı ilerlemiyor. Türkiye - Rusya ilişkileri ticari anlamda açılmıyor; onların musluğu da Kremlin`de.
(Kaynak: www.turizmdebusabah.com)