TRAFİK... TRAFİK...

Merhaba sevgili okurlar.Uzun bir aradan sonra tekrar aldım elime kalemi ve çıktım huzurunuza..önce şunu açıkça ifade edeyim ki, neredeyse  iki aydır yazmayışımın nedeni, o kadar yazmamıza, ikazlara, tavsiyelere rağmen bir şeylerin değişmediğini görünce inanın bir şeyler yazıp da paylaşasım gelmedi. Ama sonra düşündüm de anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az dedim ve karalayayım bir şeyler dedim.

          Neden böyle düşündüğüm malumunuzdur. Bitmek tükenmek bilmeyen KAZALAR ....!!!!!

         Kusura  bakmayın biraz rahat konuşacağım ama yahu kardeşim bir insana elli defa söylenmez, biz yüz defa, bin defa söylüyoruz ama hala herkes bildiğini okuyor. Tabi ki istisnalar kaideyi bozmaz. Ben her sürücü böyle demiyorum ama yarası olan gocunur.

        Bugün iki konuya değineceğim. Birincisi, bizzat ben de bir Sürücü Kursu İşletmecisi olarak ilçemizdeki Sürücü Kurslarının Trafik deki eğitimde karşılaştığı sorunlar. İkincisi, ilçemizdeki karayollarının yetersizliği ve düzensizliği.

        Önce birinci konudan başlayalım. Sorun şu; Sürücü Kurslarına başvuran kişiler direksiyon eğitimlerini akan eğitimde almak zorundalar. Fakat insanlarımız o kadar saygısız, o kadar anlayışsız ki, eğitimlerde sürekli bir taciz halindeler. Araçlarımızın üzerinde Sürücü Adayı levhası var, Dikkat Eğitim Aracı ibaresi var. Buna rağmen sağdan soldan sıkıştırmalar, arkadan dibine kadar yanaşıp korna çalmalar, üzerine sürmeler ve daha neler neler. Rica ediyorum biraz mantıklı olun ya. Bir gün sizinde eşiniz, oğlunuz, kızınız aynı şekilde eğitim alacak. Onlara da mı böyle yapılsın. İnanın dünyanın en zor işlerinden birisidir araç kullanmayı öğretmek. Siz de böyle davranarak Direksiyon Öğretmenlerinin işini daha da zorlaştırmayın.

       Geçen gün bizzat yaşadığım bir olayı anlatayım; motosiklet eğitimi veriyorum trafikte. Ben araçtayım, arkamdan üç motorlu adayımız beni takip edip sınav parkurunu öğreniyorlar. Vatandaşın biri arkadan adayları sıkıştırıp, beni de sağdan geçerek önümüze geçti (sol şerit boş olmasına rağmen!). Bu hareketine kızıp da tepki gösterince bana söylediği söz şu (abartmıyorum); “ne var kardeşim, sana ne, senden mi öğreneceğim kuralları, ben istediğim gibi kullanırım, kimse bana karışamaz.” İşte böyle ruh hastası, dengesiz bencillerin yüzünden bu sorunlar bitmez… Çaresi yok mu? Var. Eğer Polis ve Jandarma hiç üşenmeden, pes etmeden laftan anlamayan, kuralları takmayan tüm sürücülere sürekli maddi olarak yaptırım uygularsa, işte o zaman yola gelirler. Fazla değil bir hafta sürekli ceza uygulayın, göreceksiniz bir süre sonra o kişiler kuzu gibi olup, kuralına göre araç kullanırlar ve böylece kaza oranlarımız minimum seviyeye geriler. Ne yapalım insanlarımızın anladığı bu. Çünkü bu toplumda düzeni ve disiplini sağlamak için sürekli cezaya başvurmak gerekiyor ta ki medeni bir toplum olana kadar...

       Gelelim ikinci konuya. Malum ilçemizde yollar yetersiz. Ne yapmak gerekir. O kadar çok şey var ki aslında. Örneğin Gümbet Kavşağını alt-üst transit geçiş yaparak sıkışıklığa çare bulabiliriz. Genel olarak trafik ışıklarının sürelerini yoğunluğa göre ayarlayabiliriz.

       Bodrum - Güvercinlik istikametinde, Rixos, Jumeriah otellerini geçince U dönüşü ayrımı var. Fakat bu dönüş için sola yanaşacak bir cep yok. (Aynı güzergahta üç tane böyle kavşak var). %100 tehlikeli bir geçiş. Buna derhal çözüm bulunmalı.

       Neyse usanmadan, bıkmadan tekrar diyorum ki; lütfen H I Z   Y A P M A Y I N

       Zamanı ve işleri bahane etmeyin. Emin olun ACELE  ETMEZSENİZ HER İŞİNİZ ÇABUK BİTER.....