Takım tutanlar için gerçekten beklemesi, izlemesi ve sonrası ile en büyük derbi iki ezeli rakip FB ile GS arasındaki müsabakalardır. Her iki takımın çeşitli branşlarda karşılaşması tüm sporseverlerin ilgisini çeker, medyada manşet olur, müsabakaların öncesi ve sonrasında yayınlarda uzun süre yer alan yorumlar, istatistiklerle taraftarların heyecanı canlı tutulmaya çalışılır.

Sporsever taraftarlar da (eğer varsa) evlerindeki decoderler aracılığı ile yayına bağlanır ve heyecanı yaşar, evde yoksa en yakındaki decoderi olan lokalde maçı seyreder.

Pekiyi ülkenin genelinde bu BÜYÜK derbiye ilgi nedir diye sorarsanız istatistikler hiç de öyle büyütülecek bir olay olmadığını ortaya koymakta. 12 Kasım Cumartesi günü bir büyük gazetemizde ülkemizde futbol maçlarını izleyebilen pakete sahip decoderi olan abone sayısının 1.5 milyon civarında olduğu ifade ediliyor. Matematiksel olarak Türkiye’deki hane sayısına oranlanırsa futbol izleyenlerin sadece %5 gibi düşük bir çoğunluk (!) olduğu anlaşılır. Bu oran örneğin İngiltere’de %30’un üstündedir.

Ayrıca bize “DÜNYANIN EN BÜYÜK DERBİLERİNDEN BİRİ” olarak lanse edilen derbi maçının yayın hakkını para verip almak isteyen bir yabancı kuruluş da yoktur. Ne milyonlarca Türk vatandaşının yaşadığı Almanya’dan, ne de kardeşlerimiz Türki Cumhuriyetlerden, ne de Arap Ülkelerinden bir yayıncı kuruluş derbinin yayın hakkını satın almak için para ödememektedir.  Hal böyle olunca biz kendi kendimize işi köpürterek decoder satmaya çalışıyoruz gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Son yıllarda yayın hakkını elde tutan yayıncı kuruluş herhalde decoder satışından yeterli kazanç sağlayamadığı için maçın başına, arasına, sonuna, hatta maç içine reklam alarak ödediği yüzlerce milyon doları geri kazanmaya çalışıyor.

Yayın hakkının yeni sahibi 25 Kasım 2016 tarihinde yapılacak olan ihale ile belirlenecek. Bedelin 600.000.000 dolara ulaşması hayal ediliyor...

Eğer yeni bir firma ihaleyi kazanırsa sporseverler decoder değiştirmek zorunda kalacaklar. Başka bir senaryoya göre de ihalenin parça parça farklı firmalar tarafından kazanılması halinde eve birkaç farklı decoder alınması gerekecek.

Kısacası ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan en azından 90 dakika soyutlanabilmek için kendimizi kandırdığımız ve bir heves uğruna dış piyasalarda yeri olmayan, dünyanın ünlü derbileri arasında adı bile geçmeyen ama bizim “ÖLÜMÜNE SEVDİĞİMİZ” takımlarımızı seyretmek için şişirilmiş fiyatlarla karşı karşıya kalacağız.

Pekiyi, biz ne zaman abartmaktan vaz geçeceğiz?