PARA HARCAMAK HİÇ BU KADAR KOLAY OLMAMIŞTI

PARA HARCAMAK HİÇ BU KADAR KOLAY OLMAMIŞTI



Ankara’nın piyasaları canlandırma çabalarının son adımı kredi kartı musluklarının gevşetilmesi oldu.

Artık daha çok borçlanabileceksiniz ama nasıl geri ödersiniz bilemem…

Aslında matematik olarak doğru bir adım ama bizim gibi parayı kazanmadan önce harcamaya alışmış bir toplum için dinamit etkisi de yapabilir.

Türkiye’de bireysel kredi kartı ile satın alım yapan 22 milyon kişi var. Piyasalardan kartla yapılan satın alım miktarı yılda 80 milyara yakın.

Son alınan kararla kart limiti 5.200 liraya yükseltildi. Taksitlendirme sınırı da 9 aydan 12 aya çıktı. Yani devlet vatandaşa “daha çok satın al” diyor.

Vatandaşın ayağını yorganına göre uzatması gerektiğini hatırlatırım. Ülkede kişi başına düşen kart borcu 3.500 tl. Yeni düzenleme ile korkarım ki halk borçlanma sınırını çok yükseltecek.

Sonu hüsran olmasın…

Ortada bir gerçek var: Taksitli kredi kartı ile borçlananların yarısı, kredi kartı limiti 1.000 TL ile 2.500 TL arasında olan dar gelirliler.

Limitler sınırlı iken bile ödenmemiş kart borcu 12 milyar lira. Buna da kolaylık geldi ama insanların kazancı artmadı ki…

Ekonomistler arasında çok kullanılan “pedal çevirmek” gibi bir deyim vardır. Hani bisiklette durursanız düşersiniz ya, ille de pedal çevirmek gerekir, ondan alıntı yapılmış bir benzetmedir. Bu son kararla Ankara dar gelirlileri bisiklete bindirip uçuruma doğru yokuş aşağı pedal çevirmeye teşvik ediyor.

İç piyasayı canlandırmak için halkı daha fazla bankaların kucağına atmak sizce doğru mu?

Piyasada olabilecek bir satın alım rüzgarı ile tökezleyen üretimin artması hayal ediliyor ama aynı filmi kısa süre önce görmedik mi?

Yılbaşında asgari ücret yükseltildi, ilk üç ayda tüketim harcamaları arttı, ikinci çeyrekte halkın pili bitti. Bunun üretime etkisi de olmadı.

Umarım bu sefer halk bilinçlenir, parayı kazanmadan önce harcamak hevesinden ve özentiden vaz geçer, sadece gerçek ihtiyacı için para harcar… Dar gelirlilere buradan seslenmek istiyorum: Bisikleti ve pedal çevirmeyi unutun, o sizin için değil.”

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI