LAFINIZI BALLA KESTİM

LAFINIZI BALLA KESTİM



Siz lafınızın kesilmesinden hoşlanır mısınız? Sanırım cevap “hayır” olacaktır. Ben de hoşlanmam ama son zamanlarda bu eylem patavatsızca hayatımızda yer almaya başladı. Başladığım hiçbir cümleyi kesintisiz olarak sonuna kadar sürdüremiyorum. Mutlaka birisi çıkıp lafımın arasına kendisi için çok önemli olan bir ekleme yapıyor veya daha sinir olanı; cümlemin sonunu o bitiriyor. Kan şekerimin yükselmediği zamanlarda sabırlı biri olduğum için durup lafımın neden kesildiğini anlamaya çalışıyorum.

Acaba çok yavaş mı konuşuyorum, lafı çok mu uzatıyorum, fikirlerim beş para etmez mi? Sanmıyorum. Genellikle insanlar konuştuklarımı, anlattığım fıkra ve anekdotları ilginç bulurlar, yıllarca yurt dışında pazarlama eğitimi almış biri olarak lafı uzatmadan sadede gelmeyi de iyi bilirim. Zaten edebiyatçı değil mühendisim, konuyu uzatmadan kısa tutar, zamanı iyi kullanırım ama gene de lafım kesilmeden cümlemi bitirmekte zorlanıyorum. O zaman zorunlu olarak karşımdakilerin bir sıkıntısı olduğunu düşünmeye başladım.  

Yaptığım analizler sonunda lafımı kesen kişileri iki kategoriye ayırdım.

a)Kompleksli insanlar. Bunlar senin ne anlattığını fazla dinlemeden kendi düşüncelerini lafın içine monte etmeye çalışıyorlar. İyi dinlemedikleri için çoğu zaman konunun dışına çıkıyorlar ama farkında değiller, laf salatası devam ediyor, dinleyenlerin de aklı karışıyor.

b)Evde konuşma fırsatını bulamayanlar. Bunlar sokağa çıkınca kendilerini hür hissederek bildik bilmedik her lafa maydanoz oluyorlar.

Eskiyi anmak ve günümüzle karşılaştırmaktan pek hoşlanmıyorum ama bir zamanlar İstanbul Efendisi diye bir tanım vardı. Konuşmayı, davranmayı iyi bilen, kibar, eğitimli, düzgün insanları tanımlamak için söylenirdi. Bu insanlarla konuşurken söyleyecekleri bir şey olduğunda “LAFINIZI BALLA KESTİM” derlerdi. Ne kadar ince bir davranış değil mi?

İnsanlar konuşarak anlaşırlar ancak konuşabilmek kadar dinlemek de önemlidir. Dalai Lama ne güzel söylemiş: "Konuştuğun zaman sadece bildiklerini tekrarlarsın. Ama eğer dinlersen belki yeni bir şeyler öğrenebilirsin."  

Toplumumuzun konuşma özürlü olmasının sebebi hakkında rahatsız edici bir düşüncem var, bence yukarıdaki iki kategoriye ilave olarak c şıkkına hep birlikte girdiğimiz bir başka toplum girdabının içindeyiz:

Geçmiş yıllar boyunca Dalai Lama’nın dediği gibi hep dinlemeye çalıştık ama bize söylenenlerle gerçekler örtüşmeyince biz de şimdi lafa karışmaya çalışıyoruz.

Sizce bu tespitim doğru mu?    

 

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI