BASİTLEŞTİRİLMİŞ AMA KABUS GİBİ BİR BİLİMSEL MAKALE

BASİTLEŞTİRİLMİŞ AMA KABUS GİBİ BİR BİLİMSEL MAKALE



Anladığım kadarıyla aktarmaya çalışacağım konunun adı CRISPR. Türkçede tam karşılığı yok ama aşağı yukarı "düzenli aralıklarla bölünmüş palindromik TEKRAR KÜMELERİ  olarak ifade edebiliriz. ("Palindrom" önden veya arkadan okunuşu aynı olan yazı veya rakamlar topluluğu demek. "ANASTAS MUM SATSANA" gibi.)

CRISPR bilimi sayesinde her türlü canlı DNA'larına müdahale ederek hastalıklara karşı koymanın mümkün olduğu keşfedildi.

TEKRAR KÜMELERİ denen bulgu DNA içinde yaklaşık 35 baz çifti uzunluğunda bir dizinin belirli aralıklarla 4-5 kez tekrar etmesidir. Bu tekrar kümeleri ilk olarak 1987 yılında e.coli bakterisinde bulundu, o zamanki teknoloji ile ne bulunduğu anlaşılamadı. 2002 yılında Hollandalı bilim adamları bu teknolojiye CRISPR adını verdiler, bununla ilişkili sürekli tekrarlanan genlere de CAS Genleri adı verildi.

2005 yılında bu tekrarlanan kümelerin, bünyeyi tehdit eden virüslerin genlerindeki tekrarlanan kümeleri ile uyuşması halinde hastalığı yendiği anlaşıldı.

Bu durumda virüsün hücreyi enfekte etmesinin önlenmesi mümkün oluyordu.

Bu buluş 2013 yılında resmen açıklandı. Bilim Adamları etik anlamda aralarında ikiye ayrıldılar.

İnsan genleri ile oynamanın ne dereceye kadar etik olduğu halen tartışılıyor. Doğadaki diğer canlılar üzerinde dahi deney yapmanın çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.

Henüz hedeflenen hücrelerin sadece binde dördünün DNA'sı düzeltilebiliyor, şimdilik çok küçük bir sayı ama tartışmalarla birlikte hızla gelişiyor.

Günümüzde bu hipotez oldukça geniş bir deneysel veri ile desteklendi ve CRISPR/Cas sisteminin moleküler detayları yavaş yavaş açığa çıkarıldı.

Hali hazırda GDO gıdaların takip edilmesi ve tüketiminin düzenlenmesi önemli bir sorunken bu konuda daha ciddi önlemlerin gerekliliği kendini gösteriyor. Fakat duruma deneysel açıdan yaklaşan bilim insanları da var. Örneğin bitkilerin birçok ilacın ham maddesini sağladığını düşünürsek, bu ham maddelerin daha fazla üretilmesini sağlayacak genetik değişimler ucuz ilaç üretiminin önünü açabilir.

Konu doğadaki sinek ve parazitlerin öldürülmesi kadar basit değil. Korkulan şey doğal dengenin bozulması. Buna karşılık insan tedavisinde kullanılmasının yararları da sonsuz.

Peki, Türkiye bu bilimsel devrimin neresinde?

Sizce? 

Diğer Celal Gürsoy Yazıları

DENİZDEN BABAM ÇIKSA YERİM

Image

“Denizden babam çıksa yerim” sözünün İmam Şafii’ye ait olduğuna dair söylentiler varsa da bu yakıştırmaların akademik bir değeri yoktur. Gene de sofralarda balık olduğu zaman akla ilk gelen deyişlerde...

TANK KOMUTANI

Image

TANK KOMUTANI Almanya’da geçirdiğim çok uzun 15 yıl boyunca hem yaşadıklarımdan aldığım tecrübeler, hem de katıldığım eğitimlerden kalan anılar 45 yaşından sonraki hayatımı çok etkiledi. Orada üst düz...


BU GİDİŞ NEREYE KADAR?

Image

90’lı yılların sonunda iki binli yılların başında eğitimlerime katılanlara kısa süre içinde cevaplamaları şartıyla bir soru sorardım: “Yakın gelecekte hayatımıza girerek bizi şaşırtabilecek bir gelişm...


SPOR MEDYASI MI, FUTBOL MEDYASI MI?

Image

Spor ile ilgili olarak medyayı takip edenleriniz farkındadır, şimdi futbol transfer sezonu olduğu için tüm haberler ve yorumlar, transfer olan veya olması hayal edilen futbolcularla ilgili. Antrenörle...


SPOR YAZARI NE YAZAR?

SPOR YAZARI NE YAZAR? Spor yazarı olabilmek için televizyonda maç seyretmek yetmez. Bu ancak belli bir yaş ve saha tecrübesinden sonra olabilir. Yayıncı kuruluşun ekrana taşıdığı görüntülerden yorum ç...


BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ

BODRUM’DA SURATLAR BİR KARIŞ Bodrum Devlet Hastanesinin önünde park edecek yer yok, halk sıra beklemekten bezmiş. Dert çok. Bodrum Adliyesinde otoparkta yer yok, insanlar sıkıntılı, en basit mal sahib...

KÖŞE YAZARLARI