Şef gözüyle Turizm ve Bodrum

            Evet önümüzdeki en az üç yıl ülke turizmi normale dönecek gibi durmuyor. Onlarca tesis el değiştirecek, bir çoğu iflas bayrağını çekecek, turizm çalışanlarının işsizlik oranının çift haneli sayılara çıkmasını sağlayacak maalesef. Bakanlığından, yerel yönetimlere; işletmecisinden çalışanına tüm turizm sektörü bunun farkında ama iş icraata gelince kimse yüreğini koyarak bir çalışma içerisine girmiyor!

İçimizdeki felaket tellalları, felaketin kendisinden daha yıpratıcı oluyor, daha fazla hasar bırakıyor bence. Elin Norveçlisi tüm sempatikliği ve pozitifliği ile tatil için neden Türkiye’yi seçmemiz gerektiğini gayet hoş ve bir o kadar da net anlatırken bizim turizmci yöneticilerimiz terör örgütlerine adeta çanak tutacak paylaşımlarda bulunabiliyorlar sosyal medyada.

          Yıllarca hep aynı misafir portföyüne hizmet etmektense pazar yelpazemizi geliştirse idik bugün daha az etkilenirdik ve bugün ki çaresizlik tablosuyla karşı karşıya kalmazdık.  Gerçi ülkenin tercih edilip edilmemesi söz konusu olunca pazar yelpazesinin de bir önemi kalmıyor ama ülkemize bir defa bile gelmiş her bir yabancı misafire ulaşılsa daha az yıpranırdık. Çünkü bizim aslında olan olayların Bodrum’a kaç kilometre uzakta olduğuna kadar bilgili ve farkındalığı yüksek, ülkemizle bizden çok ilgilenen bir misafir profilimizde var. Yani adamlar bizim ülkemizi bizden iyi biliyor. Bizim bunları kazanmamız lazım. Kendimizi ifade etmemiz lazım. Öyle son dakika paldır küldür gidilen uluslar arası fuarlarda selfie çekmeyle bu işler olmaz. Olacağını zannedersek işte böyle İspanya ve Portekiz otellerinde yer kalmazken biz sinek avlamaya devam ederiz!

          Her zaman belirttiğim gibi makroda başarıya ulaşmak istiyorsak mikroya odaklanmalıyız! Madem Bodrum’dayız, Bodrum üzerinden konuşalım o zaman;

Bodrum denilenince ilk akla gelen şeyler nelerdir? Biz bunları ne kadar anlatabiliyoruz iç ve dış turiste? Sadece mandalinalı kolonya ve lokum yapmakla bu iş bitiyor mu? Festivalleri nasıl geçiyor mandalinanın? Ne kadar katılımcı oluyor bu festivale? Katılımcıların ne kadarına unutulmaz anılar yaşatabiliyoruz?  Ne kadarına magic moment yapıp aradan 8 ay geçtikten sonra hoş bir maille yine geliyorsunuz değil mi diye soruyoruz!

& Mandalina, badem, incir, zeytin gibi yörenin zenginliklerini hissettirmeli tüm işletmeler ve bu işletmelerin değerli şefleri.

& Milas ve Bodrum çevresindeki tarihi kalıntılar gün yüzüne çıkarılmalı. Keçilerin güdüldüğü alan olmaktan bir an önce çıkarılmalı.

& Her şey dahil Bodrum’un vazgeçilmez konsepti olmamalı. Hem esnaf hem de işletmeler kazansın istiyorsak acilen bu konseptten çıkılıp yarım pansiyona dönülmeli.

& Bir an önce betonlaşma durdurulmalı ve daha fazla otel yapılmasına izin verilmemeli

& Doğa ve su sporları alternatiflerini tanıtıcı reklam filmleri çekilmeli.

& Popüler dizilerin bazılarının Bodrum’da çekilmesi sağlanmalı. Bu, en azından yerli turist sayısında ciddi artışa sebep olacaktır. 

& Bodrum’a mutlaka alt yapısı kuvvetli bir kongre merkezi kazandırılmalıdır.

Aksi takdirde günü kurtarmaktan öteye gitmeyen politikalarımızın da iflas ettiğini, artık günü bile kurtaramadığımızı anlatır dururuz. Gün gelir anlatacak enerjimizde kalmaz sadece susarız. Unutmayalım ki temiz bir şehir istiyorsak önce kendi kapımızın önünü süpürmeliyiz!