Binerken, içinde otururken ve inerken uçakta nasıl davranılacağına dair…

  • Selçuk Aytimur
  • Senior Management Consultant/Registered Lead Assessor
  • 09.08.2015

Çok uçtum, uçmaya devam ediyorum.

Benden daha çok uçanlar da vardır, uçacak olanlar da. Onların benim gördüklerimi görüp görmediğini veya görüp görmeyeceklerini bilemem; herkesin gözü kendine. Bu yazıda uçak denen harika araca binerken, içinde otururken ve inerken nasıl davranırsak daha iyi olabileceğine dair izlenimlerim var. Dikkat edin, nezaket kuralları, görgü kuralları vb üretmek gibi bir tasam olmadığı gibi, herkesten daha nazik, görgülü falan olduğum gibi bir iddiam da yoktur.

Bu kısa girişten sonra, buyurunuz :

  1. Uçağa körükten geçerek binileceği durumlarda körükte bir sağa bir sola saparak ve parktaymışsınız havasında yürümeyin. Arkadan gelenlerin yolunu tıkıyorsunuz. Ne kadar çabuk uçağa girerseniz o kadar çabuk dolar ve zamanında kalkmasına katkınız olur.

  2. O, elinizde çekerek taşıdığınız valiz yavrunuzu körükte yürürken sağa sola savurup durmayın. O valiz yavrusunu bagaja verin biniş kartınızı alırken. Aklınızca uçaktan çabucak inip alandan gideceksiniz bagaj bekleme derdiniz olmadan ama, siz o valiz yavrularını uçağa sokup da baş üstü dolaplara tıkıştırmaya çalışırken arkada biriken ve bir türlü yerine oturamayan yolcular nedeniyle uçak zaten gecikiyor sayenizde ve durum eşitleniyor; bilmem anlatabildim mi?

  3. Yerinizi bulunca hemen koridordan koltuk arasına geçin ve bunu yaparken çantanızı da baş üstü dolaba koyun. Koridorda asla dikilip durmayın da arkanızdan gelenler de geçebilsin. Tabii valiz yavrunuzu uçağa soktuysanız zor koyarsınız onu baş üstü dolaba ve yolu tıkarsınız. VALİZ YAVRUNUZU BAGAJA VERİN.

  4. Çantanızı ya da valiz yavrunuzu diyelim dolaba koydunuz. Varsa pardösü, palto vb ve sonra da ceketinizi salınarak ve koridorda dikilerek çıkarmayın. Koltuk arasına geçin ve hızlı hızlı çıkarın onları ve hemen koyun dolaba.

  5. Erkek yolcular: ceketinizi ve varsa paltonuzu vb  çıkarırken ne olur bir sağınıza, bir solunuza, bir önünüze, bir de arkanıza ağır ağır bakarak tüm uçağı süzmeyin!. Kimsenin size baktığı yok (benden başka), uçakta bulunan güzel kadınlar da size bakmıyor o anda.

  6. Kadın yolcular:  lütfen valiz yavrusuyla uçağa gelmeyin, onları kaldırıp koyamıyorsunuz dolaba, alamıyorsunuz dolaptan; hostesler size yardımcı olmak zorunda değiller. Onlara da söylenmeyin. Ikınıp sıkınacağınıza arkanızdaki bir beyden yardım isteyiverin ama en iyisi  VALİZ YAVRUNUZU BAGAJA VERİN.

  7. Erkek yolcular: önünüzdeki kadın yolcu çantasını veya valiz yavrusunu baş üstü dolaba koymakta güçlük çekiyorsa ona sürünerek geçmek yerine nazikçe gülümseyerek ona yardım ediverin hızla.

  8. Erkek yolcular: Baş üstü dolapları dolu olduğunda elinizdeki çantaya yer bulamazsanız “bakar mısınız, ben bunu ne yapacağım? ” diye soluyarak hostese keskin bakışlar atmayın. O sizin keskin bakışlar ve ses tonunuz edepsizce kokuyor ve hostes aklından geçen yanıtı vermiyor size eliyle diğer rafları işaret edip sözde yardımcı olmaya çalışırken.  Soracaksanız kibarca soruverin ama eğer elinizdeki valiz yavrusu ise durumunuz ümitsiz.  VALİZ YAVRUNUZU BAGAJA VERİN.

  9. Erkek yolcular: koltuk arasına geçtikten sonra yerinize oturuverin; ayakta dikilip onu, bunu, sağı solu süzmeyin keskin sandığınız bakışlarla kimler de varmış burada diye. Bakışlarınız sandığınız gibi keskin değil, uçakta tanıdığınız yok, kadınlar size bakmıyor, aslında kimse size bakmıyor (benden başka)

  10. Koltuğa kendinizi atarak oturmayın

  11. Otururken tesadüfen yanınızdaki yolcu ile göz göze gelirseniz, kadın veya erkek, nazikçe ve kısaca tebessüm edin. Onu bunu şunu demek, 32 diş göstermek zorunluluğu yoktur.

  12. Erkek yolcular: Hiç değilse uçağa bineceğiniz gün banyo yapın ve deodorant kullanın

  13. Erkek yolcular: İnsanın burnunu düşürecek kadar kuvvetli losyon veya parfüm sürmeyin; böyle kokarak bırak uçağı hiç bir yerde şansınız yok kadınlara karşı.

  14. Kadın yolcular: parfümün şiddetine dikkat edin

  15. Erkek yolcular: Yerinize oturunca ahtapot gibi yayılmayın, kollarınızı kolçaklara hart diye dayamayın taşırmayın. Bacaklarınızı ayırıp yanınızdaki yolcuların alanına tecavüz etmeyin. Bacaklarınızı sağa sola oynatmayın, titretmeyin, bi sakin olun ya! Bunu yapamayacaksanız at arabası servislerini tercih edin lütfen.

  16. Bebekli yolcular: Bebekler uçak yolculuğuna hassastır. Basınç farkının etkisi başta olmak üzere bir sürü şeyden rahatsız olurlar ve ağlarlar, çok ağlarlar. Susturamazsınız ve 1-1.5 saat boyunca ağlayarak helak olur bebek. Yazık değil mi o yavruya? Saftirik saftirik “aaa burada ne varmış, al bunu babası, bak amca kızacak, bak hostes teyzeeee…” vb saçmalıklarla susmaz o bebek. Kulakları tıkalı, midesi bulanık canı yanıyor, sallayıp durmayın. Kendinize, bize değil, o bebeğe acıyın. Bebeklerin bu durumdan korunması için eczanelerde satılan basit ilaçlar var, hekiminize danışıverin. Hiç bilemediniz uçağa binmeden önce bebeğin diş etlerini azıcık sulandırılmış viski veya rakıya batırdığınız serçe parmağınızla sıvazlayıverin bir iki kez. Mışıl mışıl uyur yol boyunca yavrucuk. BEBEĞE YAZIK BEBEĞE, sizi veya kendimi düşünmüyorum.

  17. Yanınızdaki ile konuşmaya çalışmayın.

  18. Kadın yolcular: Çantalarınızı dolaba koyarken, kısa bluz giymiş iseniz kolunuzu kaldırınca beliniz açılabiliyor. Bırak açılsın lütfen, at şu çantanı yukarı ve yerine geçip düzelt kendini, kimse görmüyor zaten.

  19. Grup halinde uçağa binen yolcular ki bunlar genellikle orta yaşı geçkin olurlar: “aaaaa Himmet beeeeey, aaaa Lerzaaaaan, nereyeeeee?…” diyerek bağırmayın birbirinize. Görürse görür öbürü sizi, başınızla selamlayın bağırmadan. İnince sarmaşırsınız nasıl olsa.

  20. Erkek yolcular : Yerinize oturduktan sonra hostesleri süzüp, arada bir de konuşmaya çalışmayın. Oncağızları rahat bırakın. Size aldırdıkları yok, işlerini yapma derdindeler ve üstelik ben pis pis size bakıyorum.

  21. Ceketinizi çıkardıktan sonra hostesi çağırıp şunu asar mısınız demeyin. Asamaz, o hizmet sadece business classta var. Bu yanıtı alınca hostesi haşlamaya kalkmayın olur mu keskin bakışlı havalı kibarımsı bey; pis pis size bakıyorum.

  22. Çay kahve, sandviç vb servisi sırasında ne içeceğiniz sorulunca “kahve, bir de su, bir de portakal suyu …” demeyin. Hepsini içtikten sonra, hostese seslenip tekrar istemeyin, benimkini vereceğim geliyor!. Alt tarafı bir saat yol gideceksiniz yarım bardak kadar su veya portakal suyunu içmezseniz emin olun ölmezsiniz. Vakit zaten kısıtlı bırakın da insanlar servislerini tamamlasınlar, sadece size hizmet etmeyecekler.

  23. Uçak park edip de tamamen durmadan yerinizden fırlamayın. Kabin ışıklarının açılmasını bekleyin.

  24. Kadın yolcuların çantalarını dolaplardan almalarına yardımcı olun, sürünerek geçmek yerine

     

Diğer Selçuk Aytimur

Endüstri Mühendisliği ve Kalite Yönetimi

Image

Endüstri mühendisliğine ilişkin daha önceki yazılarımda bizim mesleğin gelişimi ile kalite yönetim sisteminin (bu da benim yıllardır profesyonel olarak yaptığım iş) gelişiminin pek çok kesişim noktası...

Kalite politikası ve kuruluşa dair notlar

Kalite politikası ve kuruluşa dair notlarGeliştirici: Selçuk AytimurYönetim sistemlerine ilişkin standartların bir gereği olarak bir kuruluşun kalite, çevre, iş sağlığı güvenliği veya diğer yönetim si...


ISO 9001 2015 Kalite Yönetim Sistemleri Standardında Dokümantasyon Gereklilikleri

ISO 9001 2015 Kalite Yönetim Sistemleri Standardında Dokümantasyon GereklilikleriISO 9001 2015, bir önceki ISO 9001 2008'e göre büyük farklılıklar içeriyor. O kadar ki, standardın yeniden yazılmış old...


OLASILIKLAR VEYA FEUERZAUBER

OLASILIKLAR VEYA FEUERZAUBERKlasik müziği ve ardından gelen romantik müziği çok severim; operayı da sevmeme rağmen orada pek iyi değilimdir. Yıllar önce kaydettiğim bir müzik parçası bu yüzden benim i...


Müşteri Memnuniyeti Üzerine

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÜZERİNEMüşterisi olsun veya olmasın, ticaret yapan tüm kuruluşların, faaliyetleri, hedeflerine erişmeleri, iş sonuçları üzerinden etkisi olan veya olabilecek olan tüm tarafları dik...


MAYIS AYI DERT AYI

MAYIS AYI DERT AYI Her yıl Nisan yağmurlarının bitmesini dört gözle bekleriz biz. Ama bir türlü bitmez, Mayıs ayının sonuna kadar sürer bazan. Çiftçiler için iyi, bizim gibi bahçesi olanlar için ise p...

KÖŞE YAZARLARI