2016 SEZONUNA GİRERKEN GÖRÜŞLER 4

Kefaluka Resort Hotel Genel Koordinatörü Sn. Fatih Can Ekşi’nin görüşleri:


1-2016 turizm sezonu başlarken sektörünüzü nasıl görüyorsunuz?

Her ne kadar kişilik yapısı olarak olumlu ifadeler kullanmayı tercih etsem de, 2016 sezonu  ülkemizin bugüne kadar geçirmiş olduğu en sıkıntılı sezonu yaşayacak gibi görünüyor.  Maalesef sezonun artık başladığı bugünlerde durum, düşünce aşamasını geçip artık bir gerçeklik olarak karşımızda durmakta. Kendi dinamikleri ile hep bir çıkış yolu bulma becerisine sahip olan Türk turizm sektörü bu sene  maalesef tüm istek, gayret ve azmine karşın kötü geçmesi aşikar bir sezonu bu defa geri döndüremeyecek. Aslında buna çok şaşırmamak gerekir.  Son sezonların ve özellikle geride bıraktığımız 2015 sezonunu değerlendirmesi bu yıl için açıkça uyarı sinyalleri veriyor idi.  Dünyada yaşanan ekonomi daralmanın bir türlü toparlanamaması ve üzerine içeride yaşadığımız terör, mülteci sorunu ve komşularımızla olan siyasi gerginlikler bir karabasan gibi ülkemizin üzerine çöktü. Turizm;  güvenlik önceliği olmazsa olmaz bir sosyal olgudur,  can güveliği en büyük risktir ve değerlendirmenin özü budur.

Bu yıl katılabildiğimiz kadar fazla yurt dışı fuar ve tanıtımda olmaya çalıştık. Yaşadığımız bazı tecrübeler çok ilginçti.  Fuarlardan birinde, özellikle Bodrum otellerinin topluca katıldığı bir tanesinde her yıl yapıldığı gibi ilgiyi arttırmak ve tanıtım için oteller birer hafta tatil hediye ederler ve çekilişi yapılır.  Kurada kazanan şanslılar bedava tatil kazanırlar. Buraya kadar her şey çok güzel görünüyor değil mi?  Hayır hiçte öyle değildi. Çünkü katılımcıların bazılar hangi ülke diye sorduklarında aldıkları cevap karşısında çekilişe katılmaktan vaz geçtiler.  Yani fuarda olmalarının sebebi olan tatili yapacakları ülkeyi-her ne kadar amaç ülke farklı olsa dahi- hediye ediyorsunuz ve kabul etmiyorlar. Yani sözü şuraya getirmeye çalışıyorum: bizler ne kadar indirim avantaj sağlarsak sağlayalım, çok işe yaramıyor. Bu defa sorun maddi değil.

Yurt dışından hiç kimse gelmeyecek gibi bir durumda algılanmamalı söylediklerimden. Gayet tabii her şeye rağmen, ülkemizi tanıyan, seven, tekrar müşterilerimiz ve fiyat avantajını riskten önde tutan bir kesimi ağırlayacağız otellerimizde.

İç pazar ve Ortadoğu'dan gelecek müşterilerimiz sayılarımızı artmasına katkı sağlayacaklar. Fakat hep kişi sayılarından konuşuyoruz.  Bundan daha vahimi gelirlerin durumudur. Averaj gelirlerde ciddi düşmeler söz konusu. Sektörün tedarikçilerinin durumu sorunlu. İşin istihdam kısmından vahim sonuçlar doğuracağı mutlak. Bu kış zor geçecek.

Bütün olumsuzluklara rağmen herkese olabildiğince iyi bir sezon diliyorum.

 

 

2-Bodrum'un bir dünya markası olması için kısa-orta-uzun vadelerde sizce neler yapılmalı?

Çok konuşulan, her bir bireyin beyinlerinde farklı algılamalar oluşturan bir soru.  Dünya markası olmak sanırım oldukça uzun süreçleri olan zorlu bir yol.  Süreçleri kısa vadede şu, orta vadede bu veya uzun vadede şöyle olmalı diye tanımlamaktansa genel bir değerlendirmeyi daha doğru bulurum kendi adıma. Zira bu işlerin de çok değerli ve deneyimli, yetişmiş uzmanları vardır.  Onun için onları haklarını teslim ettikten sonra çok uzatmamaya çalışarak, yaşadıklarımdan da hareketle kısaca ifade etmem gerekirse, bence marka olmak demek: tanınmak, bilinmek, takip edilmek, taklit edilmek, talep edilmek, bedelini yüksek tutmak, prestij sağlamak, bağımlılık yaratmak, vazgeçilemezlik oluşturmak vs türü olguları içinde barındırmak demektir.

Kısa başlıklarla durum tespiti yapmak yapılacakların açığa çıkmasını daha kolaylaşır sanırım.

Herkesin işini çok iyi yapmasıyla başlanmalı öncelikli olarak.

Evet, Bodrum oldukça bilinen bir destinasyon fakat dünyanın merkezi olduğu fikrinden uzaklaşmalıyız.  Gittiğimiz fuar ve tanıtımlarda bizden bihaber çok sayıda insanla karşılaşıyoruz. Tanıtımı arttırmalıyız.

Her şeyimiz çok fazla sayıda. Otelimiz, restoranımız, marketimiz, teknemiz, dükkanımız vs. Çok olan şeyin değeri düşük olur.  İhtiyaca cevap verecek sayılar çıkartılıp, planlanmalı, gerekiyorsa sınırlandırılmalı.

Tarihi eserlerimiz de çok fakat onlarda çokluktan nasibini aldıkları için bakımsız ve değersiz kategorisindeler. Göz önünde olduğu için söyleyeyim, Gümbet’teki değirmenlerimiz ayyaş yuvası ve bakımsızlıktan yıkılıyor. Restore edilmeli, yaşatılmalı.

Doğru zamanda yapılan güzel sanatsal ve kültürel etkinlik sayılarını arttırmalıyız. Böylelikle bilinirlik ve takip edilirliğimiz arttırılır.

Bodrum'da olmayan, old town diye tanımlanan tarihi yapısal dokuyu, şehrin merkezinde yeniden oluşturmalıyız.

Her bütçeye uygun konaklama imkanına sahibiz. Dünyanın en prestijli otellerinden ev pansiyonlarına uzanan bir yelpazede hizmet üretiyoruz. Bu çeşitliliğin bilinirliğini sağlasak...

Mimari dokuyu korumalıyız, en önemli değerlerimizden birisi olduğuna inanıyorum.

Begonvil, sardunya vs hüda-ı nabit. Eskiden olduğu gibi balkonlarımızda, pencerelerimizde yetiştirsek… Gelenlere gıpta ettirsek Bodrum'u…

Çarşı pazarda hanutculuğu önlemeliyiz.  Buralarda alış veriş yapmadı diye müşterileri dövenleri içimizde barındırmasak.

Çul, çaput, taklit ürünleri satılmasını önleyelim. Çok elzemse pazarda satılsın. Ucuz arzları olan destinasyonların kaliteli müşterileri olmaz. Unutmayalım ki; ne kadar marka sizi tercih ederse sizde  o kadar markalaşırsınız. Yani markayı yaratan en önemli unsurlardan biri bizzat orayı terci eden markalardır.

Bence dünya markası bir ürün olan Mavi Yolculuğa sahip çıkıp, daha üst Seviyelere çekmeye çalışmalı, koylarımızı çevre bilinciyle korumalıyız.

Araç girmeyen bir caddemiz var. Motor ve bisiklet trafiğinden kurtulup yürüyemezsiniz.  Yürüyebilsek.

Alt yapı ile ilgili söylenecek şey belli; ileriye yönelik planlayıp, düzenlesek.

Verebileceğimiz bir kaç örnek ve öneri ile belki de ister istemez kısa vade için-biraz eksik, biraz fazla- çok çaba sarf etmeden yapılabilecekleri de sıralamış olduk.

Fakat en önemlisi; Bodrum'da faaliyetini sürdüren kişi ve kurum yöneticilerinin,  dünyanın en güzel yerlerinden birisinde yaşadıklarının farkında olmaları ve bu bilinçle, birileri bir şeyler yapsın ben de nemalanırım düşüncesinden arınarak tanıtım ve marka olmak için kaynak yaratımına katkı sağlamaları gerekmektedir.  Sadece otellerin desteği, çabası yetmez.  Gerektiği kadar büyük olmayan bütçelerle bir yere varılmaz.  Para harcamadan bahsedilen hedefe ulaşmak hayal ötesine geçemez. Yeni bir hamleyle silkinmeli ve doğanın ona bahşettiği güzellikleri daha fazla heba etmeden Bodrum'umuzu hakkettiği konuma ve değere getirmeye çalışmalıyız.

 

Fatih Can Ekşi

Kefaluka Resort Hotel Genel Koordinatörü

 

Diğer Sektörel Haberler

BODRUMDA SPORUN ADRESİ: HALİKARNAS KÜREK

Image

BODRUMDA SPORUN ADRESİ: HALİKARNAS KÜREKBitez Koyu içinde her mevsimde denize açılmanın, ekip arkadaşlığı kurmanın, kürek çekmenin tadını öğrenmek çok kolay.KÜREKTE BULUŞALIMInstagram: bodrumkurekbite...


Jolly Tur: Turizmde talep çok yüksek, fiyatlar artacak

Image

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Vardar, "Yurt dışı talep çok fazla olduğu için 2019'da fiyatlar çok artacak. Şu anda erken rezervasyonlarda Ege'de yüzde 35, Akdeniz'de yüzde 45 artış var" dedi.Jolly ...


Yabancıya konut satışında rekor

Image

Yabancıya konut satışında ilk kez 30 bin bandı aşıldı, aylık bazda da ilk kez 6 binin üzeri görüldü. Sektör temsilcileri hedefin 40 bin olduğunu dile getirdi.Yabancılara konut satışında tarihi zirvele...


Booking.com Türkiye'de çözüm arayışında

Image

Booking.com Başkanı ve Üst Yöneticisi Gillian Tans, "Türkiye’deki hizmetlerimizde yaşanan sıkıntılara çözüm bulabilmeye yönelik Türk hükümetiyle temas halindeyiz. Umarım yakın gelecekte vergi konusund...


Turizmci 2019 için iyimser

Image

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, "Bugünden 2019 yılına yönelik ön satışlardan olumlu sinyaller geldiğini söyleyebiliriz. İspanya'nın gerileme yaşadığı pazarlardan Türkiye’ye bir kayış olmasını bekliyoruz...

KÖŞE YAZARLARI